Page 103 - Fotovizyon Fotoğraf ve Kültür Sanat Dergisi - Ekim 2025 Sayısı
P. 103
102 FO T O VİZYON FO T O VİZYON 103
Bir fotoğraf dergisinin içeriği sizce nasıl olmalı? Ülkemizdeki ve dünyadaki fotoğraf yayıncılığı olan şey nedir? Kendinizi neden bu kadar yoruyorsunuz?
konusunda ne söylemek istersiniz?
Sanatla uğraşanların bana göre izlemesi gereken üçleme şu. Yerel, ulusal, uluslararası. Yereli hâllet-
Fotoğraf dergisi, fotoğrafı besleyen tüm disiplinlerden faydalanmalı. Felsefe, sosyoloji, çevre, antro- meden, ulusal olunmuyor, sonraki aşama ise uluslararası. Yaptığınız işler ses getiren işlerse zaten
poloji, etnolojiye dair konular, sanatçıların portfolyoları, albümler, kitaplara yer verilmelidir. uluslararası yol da ister istemez açılıyor. Sanatla uğraşanların önce yaşadığı kente, ülkeye vefa
borcunu ödemesi gerek. Ben, bu vefa borcunu ödemeye çalışıyor ve yerel hazineleri izini sürüyo-
Fotoğraf 186 yıl önce icat edildi, şimdi fotoğrafın gerçekliğini, manipülasyonunu, yapay zekâsını
rum. Yereldeki gizli hazinelerin peşindeyim. Hâlimden de memnunum.
konuşuyoruz. Teknoloji ile birlikte fotoğraf artık çok hızlı yol alıyor. Bir günde milyarlarca fotoğraf
çekiliyor ve servis ediliyor. Hangisi gerçek fotoğraf, hangisi sanal fotoğraf, hangisi yapay zekâ ile Normalde her bireyin böyle derdi olması gerekiyor fakat kimse böyle şeyleri dert etmiyor. O vakit
üretilmiş artık bilmiyoruz. Ama ben doğrudan fotoğraftan yanayım. Photoshop çıkana kadar fotoğrafın ben, sen, bizler o derde düşüyoruz: Senin buraya gelip, söyleşi yapma isteğin nedir? Bundan ne
şahitliği kabul ediliyordu. Photoshoptan sonra artık fotoğrafın şahitliği kabul edilmiyor. Yapay zekâ kazanacaksın? Belki manevi bir haz alacaksın. Hepsi o.
demişken, iletişim çağının son marifeti. Bazen çok iyi, bazen çok şaşırtıcı, bazen de çok ürkütücü
Basılı yayın çıkartmanın zorlukları (maddi-emek) konusunda neler söylemek istersiniz? Kitabın her
ve tehlikeli.
şeyini hazırlıyorsun, emek veriyorsun ve x kitapevine götürüyorsun, x kitapevi yayın politikasına
Hem ülkemizde, hem de diğer ülkelerde fotoğraf yayıncılığı memnuniyet verici. Özellikle ülkemizde uygunsa ve diğer kurullarından da onay aldıktan sonra tamam basabiliriz diyor. Örneğin 1000 tane
çok değerli çalışmalar, imkânsızlıklara rağmen yayınlanmaya devam ediyor. Tarih herkesin yaptığını, kitap basıyorlar, bu kitaplardan 10 tanesini ve gelirin de sadece %20’sini telif olarak sana veriyor-
iyiyi de kötüyü de kaydediyor. lar. Parasını 6 ay sonra alırsınız. (Tanınmış biriysen, telif ve kitap oranı artar.)
Günümüzde her şey elektronik, dijital ve sanal ortamdayken neden basılı hâlde eser üretmeye Diğer taraftan, kitabı siz çıkardınız ama pazarlaması sorun. Bunun için dağıtım firmalarına
devam ediyorsunuz? başvuruyorsunuz. Çoğunlukla %50 ile çalışıyorlar. Kitapevleri konsinye almıyor. Kitabın üzerinde
bir yayınevi adı aranıyor. Alsalar bile satılan kitabın parasını yine 6 ay sonra alırsınız. Kitap çıkınca
Çünkü kitap kalıcı, elektronik, dijital ve sanal ortamlar güvenli değil ve kaybolursa bir daha bulamazsın.
eş dost bedava kitap bekler, birine versen, diğerini atlasan sorun. Yani sıkıntılı bir durum. Ama
Kitap ise her zaman elinde ve ulaşılabilir. Bu kitaplar 100, 200 sene kalabilir, basılı yayına %100
arkanızda bir kurum, kuruluş desteği varsa bu sorunlar aza iniyor, hatta yok oluyor. Ünlü bir yazar,
güvenebilirsin, ancak elektronik, dijital ve sanal ortamların yarın ne olacağının garantisi yok ve
araştırmacı isen, kitabın çok baskı yaparsa, her baskıdan telif alırsın, yoksa ben kitap yazdım,
güvenemezsin. Basılı olmasını istememizin asıl nedeni, eserimizin kütüphanelere girmesi ve 100
bastırdım, para kazandım demek hayaldir. Sponsor ve maddi destek olacak, kurum ya da kuruluş
sene sonra bizim gibi bir meraklısına kaynak olmasıdır. Elektronik ortamın, sanal dünyanın, sosyal
ile sanatsever kişiler bulmak gerekir. Talep ettikleriniz sanattan anlayacak ve destek vermek için
medyanın kaybolma riski %90, ancak basılı yayının kaybolma riski %0’dır.
gönüllü olacak. Bunu bulursanız işiniz kolaylaşır.
Birincisi kayıt altına alınması ikincisi de fiziki varlığı insana güven veriyor. Bu yüzden basılı olarak
Yayın işi çok meşakkatli, sorunlu bir iş. Ama yaptığın işin rağbet görmesi, bir yerlerde haber olması,
üretmek benim için mutluluk verici, kâğıda dokunmak, onun kokusunu hissetmek.
insana manevi bir haz veriyor, her insanda olan ego okşanmış oluyor.
Uğur Hocam sizi bu yayınları yapmaya, maddi ve manevi olarak yorulmanıza, yıpranmanıza neden
Fotovizyon Fotoğraf ve Kültür Sanat Dergisi | EKİM 2025 Fotovizyon Fotoğraf ve Kültür Sanat Dergisi | EKİM 2025

