Page 30 - Fotovizyon Fotoğraf Dergisi - Nisan 2021
P. 30
30 FO T O VİZYON
AYIN
FOTOĞRAF SANATÇISI
PROF.DR.KÂMİl ÖGE
18 Eylül 1959 yılında Ankara’da doğdum. Doktor anne-babanın tek çocuğuyum. İlk orta ve lise eğitimimi T.E.D Ankara Koleji’nde tamamlayarak 1977 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdim ve 1983 yılında mezun
oldum. Mecburi hizmetimi Elazığ ili Poyraz ve İzzetpaşa sağlık ocaklarında yaptım. 1985 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirurji Anabilim Dalı’nda ihtisas eğitimime başladım ve 1992 yılında Beyin ve Sinir
Cerrahı ünvanını aldım. Doçentlik derecemden sonra 12 sene Ankara Güven Hastanesi’nde Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanı olarak çalıştım. 2013 yılında Hacettepe’ye geri döndüm ve halen aynı üniversitede profesör olarak
görev yapmaktayım.
Fotoğrafçılıkla ilk ilgilenmem ortaokul yıllarıma dayanır. Babamın werra marka Carl Zeiss Jena objektifli makinasıyla fotoğraf çekmeye başladım. İlk refleks makinamı 1983 yılında Almanya’dan getirtmişti babam, tıp fakültesi
mezuniyet hediyesi olarak. Bana iyi bir fotoğraf makinası alacağını, benden markasını ve tipini söylememi istemişti. O sıralarda fotoğraf dergilerinde Nikon FM2 diye bir makina çıkaracak, 4000 enstantaneli olacak vs. gibi yazılar
çıkıyordu. Nikon’un en üst düzey makinası ise Nikon F3 idi. Her ikisi arasında zihnim gitti geldi, ve ben FM2 yi tercih ettim. Tamamen manuel olması, pilsiz de fotoğraf çekebilmesi ve tabii ki enstantane ve flaş senkronizasyon
hızı aklımı çelmişti. İlk makinam mart 1983 te Almanya’dan geldi. 50 mm f/1.2 objektifli efsane bir makinaydı. Almanya’dan makinayı ısmarladığımız tanıdık Münich’in en büyük fotoğraf mağazasına gitmiş, yazdığım kağıdı
satıcıya uzatmış, adam böyle bir makinanın olmadığını söylemiş. Gül ablam ısrar edince araştırmışlar, yeni çıkacağını öğrenmişler ve gelince haber vereceklerini söylemişler. Nitekim gelince aramışlar. Muhtemelen makinam
Almanya’da ilk satılan FM2 lerden biridir, hala gıcır gıcır durmakta ve arada bir çıkararak sevip okşamaktayım . FM2 ve babamın bana daha önce vermediği f/2.8 objektifli Rolleifleks ile Elazığ’a gittim. İki senelik hizmetimde bu
makinalar yoldaşım oldu, yüzlerce kaset ve roll film çektim, deneysel çekimler yaptım, bunların değerlerini defterlere kaydettim. İhtisas için Hacettepe’ye gelince bölümün fotoğrafçısı oldum, o dönemde beraber çalıştığım birçok
arkadaşımın tezlerinin makro fotoğraflarını çektim.
Güven Hastanesi’nde çalışırken digital devrim oldu ve Nikon D70 i aldım. Eski Nikkor 200 f/4 lensim tamamen manuel olarak kullanılabiliyordu, bunun için Nikon’un yüz karası 70-300 lensini aldım, ABD de 110 dolara
satılıyordu. Kuş çekmek için rahmetli annemle hayvanat bahçesine gidiyordum. O sırada Fotokritik sitesi yavaş yavaş oluşuyordu, Melih Özbek, Kazım Çapacı ve Özlem Karacasu’nun kuş fotoğrafları aklımı alıyordu. Özel has-
tanede çalışıyordum, dolar bir küsur liraydı ve maaşım gayet iyi idi, bu sayede Nikon D2x sonra yanına Nikon D3, Sigma 300-800, Nikkor 300 f2.8 ve Nikkor 600 f4 gibi ekipmanlara sahip oldum. SUV aldım ve kendimi yakın
arkadaşlarımla Mogan civarına attım. Kısa sürede Melih, Özlem ve Kazım’la tanıştım ve yakın arkadaş olduk. Güven Hastanesi’nde çalışan Mehmet Gürbüz, kardeşim oldu ve beraber Ankara’da Güven Hastanesi desteğinde
Ornitofoto toplantıları yapmaya başladık. Bu toplantılar çok popüler oldu. Mehmet Hanay, Burak Doğansoysal o dönemde bizim toplantıların müdavimleriydiler. Hanay, İz TV ye birçok program yaptı, Burak Afrika’ya foto safa-
riler düzenliyor. Emin Yoğurtçuoğlu o dönemlerde 19-20 yaşlarındaydı, Ornitofoto grubunun vazgeçilmez elemanıydı, şimdi Türkiye’nin en saygın kuşçularından biridir. Bu toplantılara zamanla ülkemizin her tarafından kuş
fotoğrafçıları gelmeye başladı, Trakuş’la birlikte etkinlikler ve araziler yapıldı, göçler izlendi, fotoğraflandı. Tansu Gürpınar Hoca’dan sulak alan dersleri alındı. Zamanla değişik gruplarımız oluşmaya başladı. Adnan Ataç Hoca ile
tanışmam beni yepyeni insanların arasına savurdu. Halit Uzun, Taner Kıral, Aynur Dıvarcı, Şermin Beşir Mogan Kuş Fotoğrafçıları Topluluğunun çekirdeğini oluşturdu. Maalesef üzerimize çöken coronavirus belası şu dönemde
etkinliklerimizi baltalamakta ama bu da geçecek ve biz yine arazilerimize çıkıp geleneksel Mogan Kuş Grubu yemeklerine başlayacağız. Sevgilerimle
Fotovizyon Fotoğraf Dergisi | NİSAN 2021